Sessizlikleri Bozmak: Kapsayıcı Liderliğin Gerçek Gücü
05/02/2025
Başarı, yalnızca parlak fikirlerden, çok çalışmaktan veya etkileyici sunumlardan gelmez. Gerçek başarı, farklı bakış açılarını bir araya getirerek yeni bir değer yaratan ekiplerin inovasyonu ve rekabet avantajını mümkün kıldığı yerde başlar. Ve bir ekipteki farklılıkları senfoniye dönüştüremediğimiz yerde ise biter.
Bugün, çeşitlilik ve kapsayıcılık yalnızca konuşulan bir kavram değil, aynı zamanda yeniden yorumlanmayı ve daha derin bir anlayışı hak eden bir ihtiyaç haline geldi. Oysa bu kavramları gündeme almamız yeni değil. Yıllar önce, çeşitlilik genellikle organizasyonların demografik hedeflerine ulaşmak için bir ölçüt olarak görülüyordu. Fakat artık değişen ihtiyaçlarla beraber çeşitliliğin ve kapsayıcılığın kapsamı genişledi. Çeşitlilik artık düşünme biçimlerini, yaşam deneyimlerini ve bakış açılarını da kapsamaya başladı. Dahası, günümüzün karmaşık ve hızla değişen dünyasında, çeşitlilik yalnızca bir başlangıç noktası olmaya başladı. Liderlerin artık sadece farklı bireyleri bir araya getirmesi yetmiyor; onların potansiyellerini en üst düzeye çıkaracak, ekipteki herkesin kendini değerli hissetmesini sağlayacak bir ortam da yaratmaları gerekiyor. Bu da kapsayıcı liderlikle mümkün.
Kapsayıcı liderlik, çalışanların gerçek potansiyellerini ortaya çıkarmayı, fikirlerini paylaşmaları için güvenli bir alan yaratmayı ve her birini ekip içinde görünür kılmayı sağlayan bir liderlik yaklaşımıdır. “Ekibimde herkesle mükemmel bir uyum içindeyim” demek değil, “verimli çatışmalara yer var” demektir. Çünkü kapsayıcı liderler, farklılıkların neden olduğu çatışmaları ve zorlukları çözmeye cesaret ederler. Brené Brown’un dediği gibi: “Kırılganlık olmadan cesaret olmaz” yaklaşımıyla bakabilen bir lider bir kişinin kendini ifade edemediği için geri planda sessizce kalmasına göz yummaz, o kişiyi cesaretlendirecek alanı açar ve güvenli ortamı yaratır. İşte liderliğin dönüm noktası burada başlar. İyi bir lider, sessizlikleri duyar. İyi bir kapsayıcı lider ise bu sessizlikleri bozar.
Evet, kulağa harika geliyor. Peki, tüm bunları nasıl yapacağız?
Kapsayıcı liderlik için 3 temel adımdan bahsedeceğim:
- Önyargılarınızı Tanıyın ve Sorgulayın: Hepimiz bilinçli ya da bilinçsiz önyargılara sahibiz. Bu önyargılar kimi zaman farkında bile olmadan kararlarımızı etkiler. Mesela, fikirlerini pek duymadığınız bir ekip arkadaşınıza “Bu konuda sen ne düşünüyorsun?” diye sorarak başlayabilirsiniz. Basit bir soru gibi görünse de, sessiz bir potansiyeli harekete geçirebilir. Bir durum değerlendirmesi yaparken, bir genelleme, varsayım, kalıplaşmış düşüncelerinizden etkilenip etkilenmediğinizi kontrol edebilirsiniz.
- Farklılıkları Görün ve Takdir Edin: Çeşitlilik sadece bir kavram değil, bir güçtür. Ekip üyelerinizin benzersiz katkılarını fark edin ve takdir edin. İnsanlar uzmanlıklarıyla katkı sağlayabileceklerini hissettiklerinde, hem bağlılıkları artar hem de inovasyon için alan yaratılır. Örneğin, ekip toplantılarında yalnızca sonuçlara değil, süreçteki katkılara da odaklanarak farklı fikirleri öne çıkarabilirsiniz. İnsanların kendilerini değerli hissetmeleri için yalnızca büyük başarıları değil, küçük ve yaratıcı katkıları da kutlayabilirsiniz.
- Aidiyet Duygusu Yaratın: Kapsayıcı liderlik, yalnızca insanların fikirlerini dinlemekle ilgili değil, onları bir bütünün parçası olduklarını hissettirmekle ilgilidir. Siz de ekip içinde başarıları kutlayarak, paylaşım alanları yaratarak, anlam yaratarak, güven ortamı yaratarak, kendilerini değerli hissettirerek aidiyet duygusunu pekiştirebilir ve onlarla bağ kurabilirsiniz.
Sonuçta hepimiz bu dünyada bir iz bırakmaya çalışıyoruz. Çeşitlilik ve kapsayıcılık, sadece şirketlerin performansını artırmakla kalmaz, aynı zamanda daha anlamlı bir çalışma ortamı yaratır.
Farklılıklara alan açmak ve farklılıkları bir güç kaynağına dönüştürmek için gerçekten ne kadar cesursunuz? Belki de senfoniyi yaratmak için eksik olan tek şey, bu soruya vereceğiniz cesur bir cevaptır.
Didem Hacıpaşaoğlu
Fasilitatör & Stres Yönetimi ve Psikolojik Güvenlik İçerik Lideri