Yapay Zeka ve İnsan Kaynakları

06/11/2024

Yapay Zekâ (YZ), iş dünyasında devrim yaratmaya devam ediyor. Şirketlerin neredeyse her ay yeni bir ürün sunduğu bu dinamik pazarda, geleneksel iş yapma yöntemleri artık yeterli gelmiyor. Bu nedenle, organizasyonlar rekabet avantajlarını korumak için yapay zekayı süreçlerine entegre etmek zorunda hissediyor ve buna göre konum alıyorlar. Yapay zekanın dönüştürücü etkisi, iş akışlarından stratejik kararlara kadar her alanda görülmekte ve özellikle global şirketlerin İnsan Kaynakları departmanları bu teknolojik devrimden büyük ölçüde faydalanarak süreçlerini geliştirmede önemli adımlar atmaktalar. Örneğin Gartner’ın yaptığı bir araştırmaya göre halihazırda başlayan çalışmalarla birlikte dünya çapında şirketlerin İK süreçlerinin YZ otomasyonu 2027 yılında %72 gibi yüksek bir seviyeye ulaşacağı öngörülüyor. Şimdi gelin, YZ’nın belli başlı hangi İK süreçlerinde kullanılmaya başlandığına ve bazı örneklere bakalım.

İşe Alım Süreçlerinde Yapay Zekâ Kullanımı

İşe alım, bir şirketin yetenek yönetimi stratejilerinin merkezinde yer alan fonksiyonlardan birisi. Ancak geleneksel işe alım süreçleri zaman alıcı ve maalesef bazı durumlarda da hataya çok açık. Yapay zekâ ise şirketlere bu zorlukları aşmak için önemli fırsatlar sunuyor ve işe alım süreçlerindeki toplam süreleri %60lara kadar iyileştirebiliyor.

Özgeçmiş tarama ve aday seçiminde YZ algoritmaları, adayların özgeçmişlerini hızlıca tarayıp şirket tarafından verilen promptlara uygun beceriler ve deneyimler arayarak insan hatalarını en aza indirebiliyor. Bu aynı zaman işe alım uzmanlarının en iyi yetenekleri seçmelerini kolaylaştırarak etkinliklerini de artırmakta iddialı. Gartner’ın bir diğer raporuna göre, dünya çapındaki şirketlerin İK süreçlerinin en az bir noktasında üretken yapay zekâ uygulamalarının kullanımı %81 seviyesine ulaşmış durumdadır. Ayrıca, YZ destekli sistemler, işe alım süreçlerinde insan kaynaklı önyargıyı azaltmada da bizlerden daha önde. Bu konuda şirketler, kendilerine uyarlanmış dil modellerini (custom LLM) tercih etmeye başladılar bile. Bu sayede işe alım süreçlerinde şirket kültürünü “bilen” bir YZ algoritmasıyla nokta atışı yapabiliyorlar.

Bu alanda video mülakatlarını analiz ederek adayların yetkinliklerini ve kültürel uyumlarını değerlendiren bir YZ platformu olan HireVue ve nörobilim tabanlı oyunlar kullanarak adayların bilişsel ve duygusal özelliklerini değerlendiren Pymetrics’i örnek verebiliriz.

Çalışan Deneyiminde Kişiselleştirilmiş Çözümler

Çalışanların memnuniyeti ve bağlılığı, şirket başarısı ve kültürünün devamı için kritik öneme sahip. YZ, çalışan deneyimini kişiselleştirerek bu alanda da dönüştürücü etkisini gösteriyor.

Burada özelleşmiş YZ tabanlı platformlar, çalışanlardan gerçek zamanlı geri bildirim toplayarak karar verici birimlerin anında aksiyon almasını sağlıyor. Bununla birlikte YZ yazılımları çalışanların yazılı geri bildirimlerini analiz ederek duygu durumlarını anlamaya da yardımcı olarak yöneticilerin çoğu zaman iş yoğunluğundan dolayı kaçırabildiği geribildirimleri kaybetmelerini engelliyor. Olası problemleri erken tespit edebilmek ve çalışan bağlılığını artırmak için müdahalelerde bulunmak açısından bu kazanımlar oldukça değerli. IBM’in bu alanda geliştirdiği kurum içi yazılım sayesinde, işten ayrılma olasılığı yüksek olan çalışanlar %95 doğrulukla önceden tespit edilebilmektedir.

Bu alanda da çalışan memnuniyeti ve bağlılığına dair anketler düzenleyerek YZ algoritmaları ile analiz eden Zavvy ve Culture Amp’i örnek verebiliriz.

Kişiselleştirilmiş Öğrenme Deneyimi ve Yetenek Yönetimi

Çalışanların eğitimi, şirketlerin yetenek gelişimi için kritik öneme sahiptir. Geleneksel eğitim programlarının etkinliği tartışılmasa da YZ yazılımları öğrenme süreçlerinde çalışanları birebir takip edebilmek ve gelişimlerini yönetebilmek adına daha verimli ve çalışanın gelişimine göre revize olabilen adaptif çözümler sunuyor. Bunula birlikte bu alandaki yazılımlar çalışanların becerilerini arka planda analiz ederek, şirketin YZ platforma sunduğu kapsama göre gelecekteki yetenek ihtiyaçlarını öngörmeye yardımcı oluyorlar.

YZ yazılımların çalışanların geçmiş performans verilerini analiz ederek hangi alanlarda gelişim göstermeleri gerektiğine dair şirket yöneticilerine geribildirim vermesi bunlardan sadece biri. Örneğin, bir çalışanın yazılı iletişim becerilerinde eksiklik varsa, YZ destekli sistemler bu eksikliğin analizini yaparak bu alanda özelleştirilmiş eğitimler sunabilir. Bununla beraber, herkesin öğrenme stili farklılık gösterir. YZ yazılımları bu noktada da çalışanlardan çeşitli yollarla aldığı geribildirimlere istinaden öğrenme içeriklerini kişiselleştirerek çalışanların en etkili şekilde gelişimini sağlıyor.

Bu alanda da kişiye özgü öğrenme tercihlerini ve ihtiyaçlarını YZ algoritmalar ile analiz eden Docebo ve Sana Labs’ı örnek verebiliriz.

Performans Değerlendirme ve Geri Bildirim

Yapay zekâ, performans değerlendirme süreçlerini de kökten değiştirmeye aday. Geleneksel yöntemler bazı durumlarda subjektif olabilirken, YZ destekli çözümler daha objektif ve veriye dayalı rasyonel değerlendirmeler sunabiliyor. Burada tabi ki şirketinize özgün bir dil modelinin kullanılmasıyla da sapmaların ve çıktı hatalarının (halüsinasyon) en aza indirgenebileceğini hatırlatalım.

Yapay Zekâ tabanlı platformlar, çalışanların iş performansını ölçmek amacıyla burada da veri odaklı yaklaşımlar kullanıyor. Bu yöntem çalışanlardan çeşitli ortamlarda alınan geribildirimler sayesinde, yöneticilerin performansı adil ve şeffaf bir şekilde değerlendirmesine imkân tanıyarak çalışanlara çok yönlü ve isabetli geri bildirimler verebilmelerine ve onların gelişim alanlarını belirlemelerine yardımcı oluyorlar.

Bu alanda örnek olarak YZ platformuyla performans yönetimini kolaylaştırarak bu sayede anlık geribildirimlerle hedef takibini yapan Betterworks ve Reflektive’i verebiliriz.

Sonuç olarak,

Yapay zekâ İnsan Kaynakları departmanları için yalnızca bir trend değil, iş süreçlerini daha etkin ve verimli hale getiren bir gereklilik haline gelmiştir. Randstand’ın yayınladığı bir raporda İK süreçlerinde YZ kullanımının iş çıktılarında %44, karar almalarda ise %71 oranlarında iyileştirmeler sağladığı öne sürülüyor. Tabi ki benzeri durum birçok sektörde özellikle son birkaç yıldır yoğun bir şekilde hissediliyor ve aksiyonlar alınmaya başlandı bile. Ancak şirketler için hayati öneme sahip İK departmanlarında YZ tabanlı uygulamalar işe alım süreçlerinin etkinliğinin artırılması, çalışan deneyiminin kişiselleştirilmesi ve veri odaklı karar alma gibi avantajlarla şirketlerin daha rekabetçi olmasını sağlıyor. İK liderlerinin bu teknolojiyi benimsemesi, çalışanların bu yeni sürece hazırlıklı olması, geleceğin iş dünyasında başarıya giden yolun anahtarı olacak.

Grafik YZ yazılımlarının 2024 yılının başlarında ulaştığı seviyeyi insan ortalamasıyla karşılaştırıyor. Kesikli yatay çizgi ilgili bilişsel yeteneklerdeki insan ortalamasına denk gelmekte. Çalışmaya göre YZ yazılımları bazı yeteneklerde şimdiden bizi geçmiş durumda. 2025’te aynı rapor yayınlandığında muhtemelen insana dair bilişsel yeteneklerden birkaçındaki üstünlüğümüzü daha kaptırmış olacağız.

Yapay zekâ ve uygulamalarına dair eğitimlerimizi incelemek için;

“Yapay Zeka Nedir? Nasıl Hazırlanmalıyız?” 

“Veri Çağında Dijital Okuryazarlık”