Yeni Liderlik Modeli: Bağlantısallık ve Yaşamdaşlık

08/08/2024

Bugünün iş dünyası hızla değişiyor ve liderlik anlayışı da bu değişimle birlikte evrim geçiriyor. Artık eski tarz, katı hiyerarşik yapılar geride kaldı; yerini daha esnek, bağlantılı ve işbirlikçi bir liderlik aldı. Prof. Dr. Türker Kılıç’ın “Yeni Bilim: Bağlantısallık Yeni Kültür: Yaşamdaşlık” kitabındaki kavramlar, bu yeni dönemde bizlere çok şey öğretiyor. Ve ben de bu konuyu biraz liderlik yönünden ele almak istedim.

Bağlantısallığın Gücü

Tanım olarak bağlantısallıkta esas olan parçalar değil, onların birbiriyle olan ilişkisi yani bağlantısıllığıdır diyor yeni bilim. Bu kavram bize organizasyon içindeki tüm paydaşların birbirleriyle olan etkileşimlerini ve ilişkilerini derinlemesine anlamayı gerektiriyor. Bir lider olarak, yalnızca kendi takımınızı değil, aynı zamanda diğer departmanlar, müşteriler ve topluluklarla da güçlü bağlantılar kurmak kritik öneme sahip. Bu paydaşlar arasındaki enformasyon ( bakınız paydaşlar değil arlarındaki enformasyon ) sorunlara daha geniş bir perspektiften bakmayı ve yenilikçi çözümler geliştirmeyi sağlar. Örneğin, çalışan verimliliğinde, lider önemlidir, kurum önemlidir ekip önemlidir ama en önemli kısım bu üç paydaş arasındaki bağlantısallık, enformasyondur. İşte bu şeklide bütünsel bakabilen kültürler, sinerji yaratır ve daha etkili sonuçlar doğurur.

Yaşamdaşlık: Ortak Bir Vizyon

Yaşamdaşlık kavramı ise amaç birliğinden doğan kollektif bilinç diyebiliriz.  Her şey içinde bulunduğu ağ ile anlamlı. Bir bakıma, organizasyon içinde sadece bireylerin değil, tüm paydaşların ortak bir hedef doğrultusunda birlikte hareket etmesini ifade eder. Liderler, bu anlayışı benimseyerek, takım ruhunu güçlendirir ve çalışanların kendilerini değerli hissetmelerini sağlar. Çalışanların fikirlerine değer vermek, onların motivasyonunu artırır ve bağlılıklarını güçlendirir. Örneğin, bir liderin çalışanlarını karar alma süreçlerine dahil etmesi hem güven inşa eder hem de kolektif bir sorumluluk duygusu oluşturur.

İşte bunun için bu yeni liderlik modeli, sistemik düşünme yeteneği gerektiriyor. Yani bir bütün olarak bakabilmek. Liderler, bir organizasyonu yalnızca parçalarından ibaret görmemeli; sistemin tümünü, aralarındaki etkileşimleri ve dinamikleri göz önünde bulundurmalıdır. Bu bakış açısı, problemleri daha etkili bir şekilde analiz etmeye ve çözüm üretmeye olanak tanır. Örneğin, bir departmandaki bir sorunun, diğer departmanları nasıl etkilediğini anlamak, liderlerin daha bütünsel kararlar almasına yardımcı olur.Irmağın akışı nasıl ırmak yatağını değiştiriyorsa, bütünsel bakış açısı da kültürü değiştirir.

Yeni liderlik modelinin bir diğer önemli unsuru, işbirlikçi bir kültür oluşturmaktır. Bu kültür, çalışanların fikirlerini paylaşmalarını ve birlikte çalışarak yenilikçi çözümler geliştirmelerini teşvik eder. Liderler, açık iletişim kanalları oluşturarak ve geri bildirim süreçlerini aktif hale getirerek bu kültürü beslemelidir. Örneğin, haftalık beyin fırtınası toplantıları düzenlemek, ekip üyelerinin yaratıcı fikirlerini ortaya çıkarmalarına olanak tanır.

Sonuç: Yeni Bir Liderlik Paradigması

Bağlantısallık ve yaşamdaşlık, yeni liderlik modelinin temel taşlarını oluşturuyor. Bu kavramlar, liderlerin daha etkili, duyarlı ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışı geliştirmelerine olanak tanıyor. Unutulmamalıdır ki, gerçek liderlik, yalnızca bir otorite değil, aynı zamanda bir bağ kurma ve birlikte büyüme sanatıdır.