5. Alışkanlık: Önce Anlamaya Çalış Sonra Anlaşılmaya®

İletişim hayattaki en önemli beceridir. Okumayı, yazmayı ve konuşmayı öğrenmek için yıllarınızı harcarsınız. Peki ya dinlemek? Başka bir insanı gerçekten, derinlemesine anlamanız için dinlemenizi sağlayan hangi eğitimi aldınız? Muhtemelen hiçbiri, değil mi?

Çoğu insan gibiyseniz, muhtemelen önce anlaşılmayı arıyorsunuz; amacına ulaşmak istiyorsun. Bunu yaparken, karşınızdaki kişiyi tamamen görmezden gelebilir, dinliyormuş gibi yapabilir, konuşmanın yalnızca belirli kısımlarını seçerek duyabilir veya dikkatle yalnızca söylenen kelimelere odaklanabilir, ancak anlamı tamamen kaçırabilirsiniz. Peki bu neden oluyor?

Çünkü çoğu insan anlamak için değil, yanıt vermek amacıyla dinler. Ne söyleyeceğinizi, soracağınız soruları vs. zihninizde hazırlarken kendinizi dinlersiniz. Duyduğunuz her şeyi yaşam deneyimleriniz, referans çerçeveniz üzerinden filtrelersiniz. Duyduklarınızı otobiyografinizle karşılaştırır ve nasıl ölçtüğünü görürsünüz. Sonuç olarak, diğer kişinin ne demek istediğine, onlar iletişimi bitirmeden erken karar verirsiniz. Aşağıdakilerden herhangi biri size tanıdık geliyor mu?

“Hey, bir dakika. Sadece kendi deneyimlerimden yola çıkarak kişiyle ilişki kurmaya çalışıyorum. Bu o kadar kötü mü?” Bazı durumlarda, otobiyografik yanıtlar uygun olabilir, örneğin başka bir kişi özellikle sizin bakış açınızdan yardım istediğinde veya ilişkide zaten çok yüksek bir güven düzeyi olduğunda.