Başarılı ‘Network’ Oluşturmanın Temel İlkeleri Nelerdir?
26/07/2022
Başarı için tüm zamanların en büyük başarısızlıklarından biri, doğru insanlarla doğru şekilde bağlantı kuramamaktır. Sosyolog Duncan Watts’ın “Six Degrees: The Science of a Connected Age” adlı kitabında geniş çaplı olarak ele alınan ve temelleri Macar yazar, gazeteci ve çevirmen Frigyes Karinthy tarafından atılan “altı dereceli ayrılık teorisi” ne göre dünyadaki herkese yalnızca 6 kişilik bir insan ağı kadar uzağız. Yani aslında dünyadaki herkesle aramızda yalnızca 6 kişi var. Bilgi ve becerinin hayati önem taşıdığı gerçeği bir yana, ilişki ağlarımız ve başkalarıyla olan ilişkilerimiz, akla gelebilecek her şeyden çok profesyonel başarımıza katkı sağlar. Nihayetinde doğru mesleki temaslar, daha iyi bir yolun habercisi olabilir.
İş hayatında, hayallerimizi ve hedeflerimizi düşündüğümüzde, tanışma, tanıtma ve tanınma çok hassas ve üzerine düşünülmesi, odaklanılması gereken konulardır. Hayallerimizi gerçekleştirmek için hepimizin ağ kurması gerekiyor.
Hepimizin ilişki ağı kurması gerekir ve bazılarımız bunu yapmaktan hoşlanmaz iken, bazılarımız ise nasıl yapılacağını bilmeyiz. Diğer yandan “networking” bazılarımız için daha kolay iken içe dönük kişilerin muhtemelen konfor alanlarının dışına çıkması ve bazı beceriler geliştirmesi gerekecektir. Akla gelebilecek herhangi bir yetenek gibi, iletişim ve etkileşim becerilerinin de geliştirilmesi, beslenmesi ve gerekirse rötuşlanması gerekmektedir. Her denk geldiği insan ile sohbet edebilen ve her tanıştığını seven, dizginlenemez enerjileri olan dışa dönükler için de aynı şey söz konusudur. Ne de olsa çabuk iletişime geçmek, başarılı bir ağ kurmak demek değildir.
Başarılı iletişim ve etkileşim içeren bir ilişki ağı tasarlamak özünde temel prensipler içerir;
*Yeni fırsatların farkına vararak, hayatı uzun vadeli perspektiften görmeyi sağlayan ve kaynakların hepimiz için yeterli olduğu ilkesine dayanan “bolluk zihniyetine” odaklanın.
*“Kazan-kazan” düşünme tarzını merkezinize alın ve her ilişkiye arkadaş edinmek için değil “karşımdaki kişinin ne kazanmak istediğini biliyor muyum ve bunun gerçekleşmesini nasıl sağlayabilirim?” diye sorarak girin. Sonuçta karşınızdakiler de sizin ne iş yaptığınızdan öte, sizin onlar için ne yapabileceğinizi önemsiyorlar.
*Bazen durmayı bilmek gerek; her toplantı, her denk geliş, her fincan kahve bir ağ oluşturma imkanı yaratmayabilir. Tanıştırılmak için doğru anı saygı, sabır ve sınırlara özen göstererek bekleyin.
*Kendi itibarınızı kendiniz inşa edin. Tanıştırılmak sizin değil, karşınızdakinin güvenilirliği ile size kefil olmasıdır. Çevrenizdekilerden talepkâr olmak yerine, taahhütlerde bulunarak ve yerine getirerek kendi güvenilirliğinizi oluşturmak ve tanıştırılmaya zemin hazırlamak, onlara sizinle bağlantı kurmanın gerçek değerini veya faydasını göstermek daha makul bir seçenektir.
*İlişki ağınız ile iletişime sadece ihtiyacınız olduğunda geçmeyin. İlişki ağı aynen bir organizma gibi sürekli beslenmelidir. Bir şeyler istemek için aramak, ağa haksızlık etmek olarak nitelendirilebilir. Bunun yerine ara ara kahve içmek için vakit yaratmak, kısa telefon görüşmeleri ile iletişimi düzenli olarak beslemek ve ilişki ağınıza onlara neler sağlayabileceğinize dair ip uçları sunmak ağınızı zenginleştirecektir.
*Teşekkür etmeyi ve karşınızdakileri onurlandırmayı ihmal etmeyin. Yolunuz yeni insanlar ile kesiştiğinde karşınızdaki kişinin gözlerinin içine bakarak gerçekleştireceğiniz sağlam bir tokalaşma ve şahsileştirdiğiniz bir teşekkür paylaşımı emin olun bağınızı kuvvetlendirecektir.
*Ne bildiğinden öte kimi tanıdığın önemlidir; liderlik üzerine çalışmaları ile bilinen Amerikalı yazar ve konuşmacı John C. Maxwell’in deyimiyle “Benim bilmem gereken kimi biliyorsun?” Zira ilişki ağı ve doğru etkileşim aynı doğadaki çapraz tozlaşmaya benzer; çiçek açmayı, meyve vermeyi ve büyümeyi mümkün kılar.
*Güçlü yön ve değerlerinizin farkına varın, özgün olun. Hepimizin hedefleri var ve bu hedeflere giden yol da doğru, etkin ve üzerinde emek sarf edilmiş sosyal bağlardan geçiyor. Yani avcı gibi değil, toprağı özenle işleyen bir çiftçi gibi emek vererek odaklanmalıyız. Bu durum size zor geliyorsa, tanıştırılmadan önce çevrenizle bu detayı paylaşmaktan da çekinmeyin, samimiyetiniz ilişkinizi besleyecektir.
*Yaratabileceğiniz bir fark var ise, yardım teklif etmekten çekinmeyin. Proaktif olmayı ilişkilerinizin de temeline yerleştirebilirsiniz. Skor tutmayın, bununla birlikte fayda sağlayacağınızı düşündüğünüz yerlerde de teklif etmekten geri durmayın.
Kavramlar elbette başlı başına reçete sunmaz; merak ile gelen ucu açık ve doğru sorular, saygı ve dikkatle dinlemek ile samimi bir ilgi ve geri bildirimleri tehdit değil öğrenme fırsatı olarak görmek becerileri de başarılı “Network” oluşturmanıza destek olacaktır.
Kaynak: https://resources.franklincovey.com/blog/principles-of-successful-networking