Ne Kadar Yoğunsanız, Sessizliğe O Kadar İhtiyaç Duyarsınız 

22/05/2025

Mindfulness lideri ve meditasyon hocası Dr. Jon Kabat-Zinn’e sorarlar, günde kaç dakika meditasyon yapmalıyım? 20 dakika der.  Ama benim hiç vaktim yok, çok meşgulüm, o zaman kaç dakika yapmalıyım.  Jon cevap verir, o zaman 40 dakika.

Aşırı uyaranlarla dolu bir dünyada gürültünün ötesine geçmeyi bir şekilde önceliklendirmemiz gerekiyor. Bu yaşamsal. Ayrıca iyi fikirler ve nitelikli ürünler ortaya koymak, modern yaşamda pek ender bulunan bir şeyi gerektiriyor; sessizliği.  Planlı bir şekilde sessizliğe ayrılan zaman boşa geçirilen değil, aksime üretkenliği arttıran bir seçimdir.

Son dönemde yapılan araştırmalar, sessizliğe zaman ayırmanın sinir sistemini yenilediğini, enerjinin korunmasına yardımcı olduğunu ve zihnimizi pek çoğumuzun şu an içinde yaşadığı, çalıştığı ve yönettiği karmaşık ortamlara daha uyumlu ve duyarlı olabilecek şekilde koşullandırdığını göstermektedir. Yakın zamanda okuduğum bir yazıdaki örneklere bakalım:

  • Duke Tıp Fakültesi’nden Imke Kirste yakın bir zamanda, sessizliğin beynin öğrenme ve hafıza ile ilgili kilit bölgesi olan hipokampusta yeni hücrelerin gelişimi ile bağlantılı olduğunu buldu.
  • Doktor Luciano Bernardide, müzik parçaları arasına eklenen iki dakikalık sessizliğin kalp-damar ve solunum sistemleri üzerindeki etkisinin, “rahatlatıcı” olarak sınıflandırılan müziğe göre bile daha dengeleyici olduğunu keşfetti.
  • 2013 yılında Environmental Psychology dergisinde yayınlanmış ve 43.000 işçi ile yapılan ankete dayanan bir çalışma ise, açık ofislerdeki gürültü ve dikkat dağıtıcılarla bağlantılı dezavantajların, planlanmamış etkileşimlerle artan moral ve verimlilik gibi beklenen– ancak kanıtlanmamış– faydalardan daha ağır bastığı sonucuna varmıştır.

Ancak sessizlik yaratmak, ayak üstü kahve sohbetlerine ya da sosyal medyaya biraz mola vermekten ibaret değildir. Net ve yaratıcı düşünceye olanak tanıyan gerçek sürdürülebilir sessizlik, dışarıdakilerin yanı sıra içsel konuşmaları da susturacak planlı ve niyetli bir adımdır.

Çoğumuz sürekli konuşmayı, akıllı bir şey söylemeyi çok önemseriz.  Halbuki bir keresinde bir hocamın da dediği gibi bir şey söylemeyecek, susacak, sadece kendini gözlemleyebilecek cesaretimiz var mı?  ‘Sürekli olarak bir şeyler söyleme ve ne söyleyeceğini düşünme zorunluluğu’na mola verince başka olasılıklar mümkün oluyor.   Sürekli olarak sözel gündeme, yani ne söyleyeceğimize ne yazacağımıza, ne anlatacağımıza, hangi tweeti atacağımıza, odaklandığımızda zihnimizde, tamamen farklı olan bakış açılarına ya da yeni ve radikal fikirlere yer açmamız da zor olur. Daha derin dinleme ve dikkat verme durumuna geçmemiz güçleşir. Oysa özgün fikirler daha derin dikkat hallerinde bulunurlar.

Son derece yoğun olan insanlar bile sürdürülebilir sessizlik dönemleri yaratabilirler. Mesela bazı gündelik hayata eklenebilecek fikirler:

  • Toplantılarda beş dakika sessizlik molası verin. Hatta bunu ekipçe yapın, hep beraber 5 dakika hiçbir şey yapmadan durmanın sakinliğini keyfini yaşayın.  Bunun ekibiniz için nasıl harika bir hediye olduğuna inanamazsınız.  Düşünsenize stresli bir toplantıya giren insanlar ne söyleyeceğiz, nasıl başlayacağız gerginliğini yaşarlarken ilk yapmaları gereken şey sadece durmak…
  • Doğada sessiz bir öğleden sonrası geçirin. Japonya’da meşhur olan Orman Banyolarından ilhamla telefonu evde bırakıp doğada iki üç saat vakit geçirin.
  • Medya perhizine girin. Birkaç saat ya da tam bir gün boyunca tüm sosyal medya hesaplarından uzaklaşın.  İnsanlar olarak bu kadar çok şeyi takip etmek üzere evrimleşmedik, beynimiz sürekli olarak bu kadar geniş bir coğrafyada ve geniş toplulukları takip etmekle meşgul olacak şekilde tasarlanmadı.  Bu sinir sistemimiz üzerinde büyük bir yük.
  • Sessiz inziva deneyin: Sessizlikte, hiç konuşmadan, telefonsuz bir gün, üç gün, beş gün, on gün deyince çoğu insan hayretler içinde kalıyor.  Ama inanın hepsi yapılabilir ve kendinize dair fark edecekleriniz eşsiz olabilir. Bir günlük kısa bir inziva bile derin dinleme durumuna geçmenin ve sezgileri uyandırmanın en kestirme yolu olabilir.

Dünya giderek daha da gürültülü bir hal alıyor olsa da sessizliğe ulaşmak hâlâ mümkün –bunun için ise sadece isteklilik gerekli.

Kıvılcım Kıran’ı en yeni içerikleriyle Substack-Mutedil Dalgalı’da ve “İçerde İnşaat Var” adlı Podcast’inde bulabilirsiniz. 

Takip etmeyi unutmayın!