Steve Martin, Goldilocks ve Flow

25/07/2024

“Komedi, utangaç ve çekingen insanlara göre değildir. İnsanın kalbine sahnede tek başına bir gösteri yapmak ve tek bir kişiyi güldürememekten daha çok korku salacak bir durum hayal etmek güç.” der James Clear, Atomik Alışkanlıklar kitabında.

İşte okumakta olduğunuz yazı bu korkusuyla 18 yıl boyunca her hafta yüzleşen Steve Martin’in hikayesidir.


Küçük bir seyirci kitlesi ile Los Angeles’ta sahne alarak başladı. 5 dakikadan uzun sürmeyen kısa stand-up’larını bazen sohbete dalmış olan konuklara bazen de boşa yakın salonlarda sundu. Kendini sürekli geliştirdi. Bir süre sonra gösterileri 10 dakikaya çıktı. İlerleyen yıllarda, gösterisi sırasında şiir okuyarak zamanı uzatmak zorunda kalsa bile, 20 dakikaya varan stand-up’ları olmaya başladı. 10 yıl böyle pratiklerle ve her defasında kendini biraz daha iyileştirmeye çalışarak geçti. Daha sonra TV yazarı olarak bir süre çalıştı. Komedyen kariyerine başladıktan tam 15 yıl sonra artık ünlü olmuştu ve talk show’lardan düzenli olarak davet almaya başlamıştı. Büyük çabasının sonucunda kazandığı ün, onu zamanının en başarılı komedyenlerinden biri haline getirdi.

Özetle, Martin’in ifadesiyle, 10 yıl öğrenme, 4 yıl iyileştirme, 4 yıl ise çılgınca bir başarıyla dolu bir hayat. Peki, Steve Martin’i korkularına rağmen bu kadar sadakatle işine ve çalışmaya bağlayan ve onu en başarılı komedyenlerden biri yapan şey neydi?

Martin’in başarılı kariyer hayatı, iki önemli kavramla mükemmel bir uyum içindeydi: Goldilocks Kuralı ve Flow Modeli.

Tam Kıvamında Zorluk; Goldilocks Kuralı, ismini “Altın Saçlı Kız ve Üç Ayı” masalındaki Goldilocks karakterinden alır. Bu kural, öğrenme ve gelişim süreçlerinde karşılaştığımız görevlerin ne çok kolay ne de çok zor olması gerektiğini savunur; tam kıvamında olmalıdır. Bir görevin zorluk seviyesi, kişinin mevcut yeteneklerinin biraz üzerinde olmalıdır ki sürekli bir gelişim isteği ve motivasyonla ilerleyebilsin.


Steve Martin’in kariyeri, Goldilocks kuralı için tam yerinde bir örnektir. Martin, stand-up komedi ile başladığında, her performansında biraz daha zorlayıcı ve yenilikçi olmayı başardı. İlk başlarda basit esprilerle seyirciyi güldürmeye çalışırken, zamanla daha karmaşık ve düşündürücü mizah unsurları ekledi. Bu, onun sürekli olarak kendini geliştirmesine ve seyircisinin beklentilerini karşılayarak hatta aşarak kariyerinde ilerlemesine yardımcı oldu.


Kolay ve zor arasındaki bu hassas dengenin bir yansımasını, Mihaly Csikszentmihalyi tarafından geliştirilen Flow Modeli’nde görürüz. Goldilocks’taki tam kıvamında zorluk kuralı, Flow’da kendini mükemmel dengede gösterir. Flow, yeteneklerimiz ile karşılaştığımız zorluklar arasında dengede olma halidir. Böyle bir denge halinde yaptığın işe tamamen odaklanırsın ve zamanın nasıl geçtiğini anlamazsın. Özellikle her bir gösterisi bir meydan okuma olan Steve Martin, flow durumunu çok kez deneyimlemiştir. Böylece hem kendisi hem de seyirciler için unutulmaz deneyimler yaşatmıştır.


Yaptığımız işlerin ne çok kolay ne de çok zor olmasını sağlayan, kendini tekrar etmeyecek kadar cesur ve her defasında kendine yeni bir şey katacak kadar meydan okuyan, yeteneklerinin sınırlarında olan, zorluklarla yeteneklerin arasındaki dengeyi koruyabilen ve bütün bunları tam kıvamında yapan biri olmak neye benzer sence?


Hayatta dengeyi bulmak zorlu ama tatmin edici olabiliyor. Bu denge, kendini bilmeyi ve her sınırlarında gezdiğinde tanıştığın yeni bir parçana daha cesaretle sahip çıkabilmeyi içinde taşır. Her bir parçan hoşuna giden ve gitmeyen yönlerini görmeyi, kabul etmeyi ve yoluna bakmayı tekrar tekrar öğretir sana. Zorlukları ve yeteneklerini dengede tutmak ve aynı zamanda kendini akışa kaptırmak, en çok da yolda düştüğünde tehditkar hale gelir. Yine ve yeniden seni cezbetmesi için, yolun dolambaçlı olduğunu baştan kabul etmeli. Düşmeyi de en az kalkmak kadar normal görüp, bunun akışın bir parçası olduğunu ve dengenin ruhunun burada yattığını kabul edebilir misin?


Bana uygun değil deyip park ettiğin, yapamam deyip kenara çektiğin fakat hala kalbinin oralarda attığı neler var? Steve Martin’in hayatından ilhamla, sürekli olarak yeteneklerini adım adım geliştirmek, her bir performansta bir öncekinin üzerine koyarak ilerlemek, kıvamında zorluklara ve bu zorluklarla yeteneklerinin arasındaki dengeyi hayatına yerleştirmek için neye ihtiyacın var?