Değişim Mümkün Mü?

14/11/2024

Değişim hayatın olmazsa olmazı. Biz istesek de istemesek de içinde bulunduğumuz koşullar, çevre, konumumuz, ilişkilerimiz, bakış açımız, ihtiyaçlarımız değişiyor ve doğal olarak hepimizin eninde sonunda geldiği yer, bir noktada “değişmek istiyorum” oluyor . Değişen duruma uyum göstererek, değişerek istediğimiz yönde ilerleyeceğimizin bilincindeyiz ancak gel gelelim en zorlandığımız kısma:”Değişimi Gerçekleştirmek”

Değişimi gerçekleştirme ve değişim yolculuğundaki en önemli bileşenin “Farkındalık” olduğunu düşünüyorum. Farkındalık, bu yolculuğun sadece başlangıç noktasını oluşturmuyor, sürecin tüm aşamalarında farklı şapkalar ile  hep başrolde… Nasıl mı derseniz hadi gelelim kalıcı değişim yolculuğunu detaylandırmaya:

Değişim için başlangıç noktası, değişime ihtiyacım olduğunu anlamak için ilk adım;  fark etmek…  Jean Jacques Rousseau’nun dediği gibi ” Ne yaptığımın farkında değilsem,onu yapmaya devam etmekten başka şansım olmaz”.

Peki farkındalığı artırmak için neler yapabiliriz? Öncelikle daha az varsayıp kendimizi daha çok sorgulayabiliriz, başkalarından geri bildirim isteyebiliriz, güçlü ve zayıf yönlerimizi objektif şekilde değerlendirebiliriz. Nitekim bir kişinin kendini anlaması, değerlendirebilmesi (kısaca öz-farkındalık) sadece değişimin değil,  değişim yönündeki istekliliğin de temelini oluşturuyor.

Sorular sorarak aldığımız cevapları irdelemek bize gideceğimiz yön konusunda önemli ipuçları verecektir, bunu izleyen adım ise bu ipuçları ışığında kendimize değişim için hedefler belirlemek.

Fark ettik, farkındalık ışığında ihtiyaç ve hedef belirledik, değişim sürecindeki en sancılı olan bir sonraki adıma geldik: Değişim yönünde koyduğumuz hedefleri gerçekleştirmek…. Bu kısmın hiç de kolay olmadığını eminim hepimiz hayatımızda deneyimlemişizdir. Neden mi?

Kalıcı bir değişim için dikkat ve odaklanma esas. Çünkü ancak dikkatini verdiğin bir şeye enerjini verirsin, değiştirebilirsin, geliştirebilirsin. Bu bağlamda dikkat en büyük hazine ve kendi düşünce ve duyguların da (iç uyaranlar) dahil olmak üzere herşey onun peşinde. Dikkat dağıtıcıların her geçen gün arttığı günümüz dünyasında dikkat kapasitemizi bilinçli bir şekilde kullanabilme ve yönlendirebilme yetisi buradaki en temel ihtiyacımız. Bu bilinçli farkındalığa sahip olmak, dikkatimizi diğer uyaranlardan uzaklaştırıp hedef üzerinde odaklamamızı ve korumamızı sağlıyor.

Burada karşılaştığımız en büyük engel, süregelen kalıplarımız ve alışkanlıklarımızdır.  Alışkanlıklarımızı severiz, sonuçta bizi olduğumuz kişi yapan, mevcut konumumuza getiren ve konfor alanımızı şekillendiren  bu alışkanlıklardır. Eğer dikkat ve odağı bilinçli olarak yönlendiremezsek, o zaman zihin daha önceden bildiği, mevcut düzeninin parçası olan bu alışkanlık ve kalıpları uygulamaya eğilimli olacaktır, bu olursa da de istediğimiz yönde değişimi gerçekleştirmek mümkün olmaz. Özetle bu kısımdaki en büyük silahımız : “Dikkat Bilinci” dir.

Ve geldik son adıma: Kalıcı değişime giden yol için nöroplastisite kavramına değinmek yerinde olacak.

Nöroplastisite: Hayatımızdaki her yeni bilgi ve deneyim beynimizdeki sinir hücreleri arasında yeni bağlantılar kurar. Kurulan bu bağlantıları beyinde oluşan yeni bir yol, harita olarak düşünebilirsiniz.. Tekrar etme, öğrenme süreciyle bu yollar kalınlaşır, sabitlenir ve kalıcı değişim ile alışkanlık haline gelir. Yani farkındalıkla tekrar ederek, pratik ederek kurduğumuz nöral bağlantılar aslında alışkanlıklarımızın birer haritasını oluşturur.

Özetle değişim yolunda ilk adım öz-farkındalık; kendimize soracağımız belki de ilk soru: “Ne istiyorum?” ve bu soru ışığında belirlediğimiz hedefler olacaktır.

Farkındalığı,

* net hedefler koymak,

* dikkat bilinci oluşturmak ve

* eylemleri sistemli ve bilinçli bir şekilde tekrarlamak

yoluyla devam ettirerek yeni zihin haritaları oluşturmamız, oluşturduğumuz  yeni zihin haritaları ile de istediğimiz değişimi gerçekleştirmemiz mümkün…

Önemli olan bu değişim yolculuğuna sabırla ve farkındalıkla devam etmek…